ALFA LİPOİK ASİT UYGULAMASI
Alfa Lipoik Asit vücudumuzda her hücremizde doğal olarak bulunan, suda ve yağda çözülebilen bir bileşkendir. Normalde insan vücudu tarafından da üretilmektedir. Diyabet, diyabete bağlı nöropatik ağrılar ve karaciğer hastalıkları gibi pek çok konuda vücuda destek olmaktadır. Ayrıca sinirlerde oluşabilecek hasarları giderme, kilo kaybı veya kan şekeri kontrolü gibi kanıtlanmış birçok özelliği bulunmaktadır. Günümüzde ise en çok yaşlanma karşıtı etkisiyle ön plana çıkmaktadır. Antioksidan bir maddedir.
Alfa lipoik asit metabolizmayı hızlandırmaktada ve yaşlanmayı geciktirmektedir. Bu sayede cildi yenileme ve gençleştirme özelliğiyle de ön plana çıkmaktadır. Kırışıklıkların önlenmesinde ve yaşlanma belirtilerini yavaşlatmakta etkilidir.
Vücuttaki şekerin zararlı etkilerini azaltarak gençleşmeyi sağlar. E ve C vitaminlerinden daha etkilidir. Ayrıca Alfa Lipoik Asit antioksidan olarak güçlü bir bileşen olduğu için etkili bir cilt koruyucudur. Bu özelliği ile hücre ölümlerini yavaşlatır, kırışıklık görünümünü azaltır ve cildinizin daha uzun süre genç kalmasını sağlar. Stres, alkol gibi sebeplerden oluşan cilt hasarlarına veya güneş ışığına bağlı cilt yaşlanmasına karşı da koruma sağlayarak, cilt dokusunun da düzelmesine yardımcı olur.
Peki neden Alfa Lipoik Asiti dışarıdan almalıyız? Vücutta normalde üretilir ve besinlerle alınır, ancak alfa lipoik asitin biyo yararlanımı düşüktür. İnsan vücudu tarafından üretilmesine rağmen üretilen miktarlar hücrenin enerji ihtiyacını karşılamaya yetmemektedir. Bu nedenle diyet ile dışarıdan alınması gerekmektedir. Ancak, ağız yoluyla diyet ile alınan ALA veya takviye edici oral formlar ile alınan ALA’nın emilimi düşüktür. Kimyasal yapısından dolayı; stabilite problemi, midede karasız davranışlar sergilemesi, hepatik bozulma ve çözünürlüğünün azalması sebebiyle vücuttaki biyoyararlanımı %30-40 seviyelerine kadar düşer. Bu nedenle damardan verilen iv tedavinin biyoyararlanımı daha yüksek ve daha etkilidir
