fbpx

Hakkımda | Uzman Dr. Derya CAN

Uzm. Dr. Derya CAN

uzm. dr. derya can 

1988 yılında İstanbul’da doğdu, ilk ve orta öğretimini İstanbul’da tamamladı. 2002-2005 yıllarında İstanbul Atatürk Fen Lisesi’nde yatılı olarak okudu. Çocukluğundan beri macerayı çok seven Derya sade bir tıp fakültesinin ona yeterli gelmeyeceğini düşünerek askeri bir okul olan GATA Tıp Fakültesi’ni üniversite tercihlerinin ilk sırasına yazdı.

 

2005 yılında başlayan askeri tababet macerası bol aksiyonlu, tüfekli tabancalı atışlı, biraz da sürünmeli olarak 2011 yılında Tabip Teğmen olmasıyla devam etti. Alacağı eğitimler tabii ki bitmedi ve kıta görevi için bir yıllık askeri eğitimlerini kurslarını tamamlayarak arada da TUS diye bitmeyen sınavlar silsilesine hazırlandı. 1 yılın sonunda hem askeri eğitimleri hem de TUS’u başarıyla geçmesine rağmen mecburi hizmet için Bingöl’ün yolunu tuttu.

 

Tüm Türkiye bizimdir diyerek gittiği Bingöl Garnizonunda askerine, jandarmasına ve polisine hizmet etti. Macera severimizin aksiyonları orada da bitmedi Bingöl Garnizonundaki tüm birliklerin tedavilerini üstlenmekle kalmadı ambulans helikopterle hasta-yaralı taşıma görevlerini de layıkıyla yerine getirdi. Kendisine bir şapka hiç yeterli olmadı çünkü.

 

2012 yılında kazandığı TUS’un asistanlık eğitimini almak için 2014 yılında tekrar GATA’ya döndü ve acil uzmanlığı eğitimine başladı. Durağanlık ona göre değildi çünkü. 2016 yılında asistanlığı devam ederken Sağlık Bakanlığı’na bağlı askeri hekim statüsüne geçerek asistanlığına devam etti. 2019 yılında acil uzmanlığını alarak Çubuk Halil Şıvgın Devlet Hastanesi’ne atandı. Bu hastanede güzel ve sıcak bir hastane ortamının nasıl olabileceğini personelin değerinin olduğunu öğrendi.

 

Öğrenmenin yaşı ya da sonu yoktu sonuçta. Bu hastanenin acilinde kurduğu triyaj sisteminden sonra acil servis de kendisine yetmemeye ve dar gelmeye başladı. Daha başka neler yapabilirim diye düşünürken GETAT yöntemleri ve ağrı tedavisiyle karşılaştı. Bir yerden başlamak lazım diyerek proloterapi kursuna katıldı ve katıldığı günden sonra da bir daha proloterapi dünyasından çıkamadı. Bu nasıl bir tedavidir ağrıyı nasıl dindirir hastaları nasıl iyileştirir derken kendisini tekrar Gülhane’de ama bu sefer proloterapi bölümünde buldu.

 

Bu iş iğneyi yap geç işi değil derinine inip öğrenmem gerek diyerek 4 seneye yakın bir süre proloterapi polikliniğinde 50.000’i aşkın vaka deneyimi kazandı. Bunlarla da yetinmedi mutfağına birçok GETAT tedavilerini kattı. Ve tüm bunların üzerine yeni bir maceraya atılması gerektiğine karar vererek Sağlık Bakanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı’ndaki görevlerinden ayrılarak kendi muayenehanesini açtı.

 

Tek bir amacı vardı proloterapi her ağrı hastasının tatması gereken bir tedavi olduğu kadar ağrı ile ilgilenen her hekimin de mutfağına katması gereken bir tedavidir.