Halluks limitus, ayak başparmağının hareket açıklığının azalmasıyla ortaya çıkan ağrılı ve ilerleyici bir eklem rahatsızlığıdır. Yürüyüşü, dengeyi ve günlük yaşam aktivitelerini doğrudan etkiler. Tedavinin amacı, eklem hareketini korumak, ağrıyı hafifletmek ve ilerlemeyi durdurmaktır.
Erken dönemde uygulanan konservatif tedaviler (tabanlık, ayakkabı modifikasyonu, fizik tedavi) genellikle etkili olur. İleri evrelerde, eklemdeki deformasyonun durumuna göre enjeksiyon veya cerrahi seçenekler değerlendirilebilir. Bu yazıda, halluks limitus tedavisinde kullanılan yöntemleri, koruyucu yaklaşımları ve modern destekleyici uygulamaları inceleyeceğiz.
Halluks Limitus Nedir?
Halluks limitus, ayak başparmağının (birinci metatarsofalangeal eklem) yukarıya doğru hareketinde kısıtlanma ile karakterize dejeneratif bir eklem hastalığıdır. Zamanla bu kısıtlılık artar, eklem sertleşir ve halluks rigidus adı verilen ileri evreye dönüşebilir.
Hastalığın temel nedeni, eklem yüzeyinde oluşan kıkırdak yıpranması ve kemik çıkıntılarının (osteofit) hareketi mekanik olarak engellemesidir.
Halluks limitus, sıklıkla yetersiz ayakkabı seçimi, yanlış basış, tekrarlayan travmalar veya biyomekanik bozukluklar sonucu gelişir. Başparmak eklemi, her adımda vücut ağırlığının önemli bir kısmını taşır. Bu nedenle eklem hareketinde en ufak bir bozulma bile ağrı, ödem ve yürüyüş dengesinde bozukluk yaratabilir.
Erken evrede hastalar genellikle yürürken sertlik, sabah kalkınca eklemde tutukluk ve hafif ağrı hisseder. İlerlemiş evrelerde ise başparmak yukarı kaldırılamaz, ayakkabı giymek zorlaşır ve eklem çevresinde kemiksi şişlik belirginleşir. Tedavi edilmezse halluks limitus, kronik ağrıya ve hareket kaybına neden olarak yaşam kalitesini ciddi biçimde düşürebilir.

Halluks Limitus Belirtileri Nelerdir?
Halluks limitus, genellikle yavaş ilerleyen ağrı ve hareket kısıtlılığıyla kendini gösterir.
Başlangıçta ağrı yalnızca uzun yürüyüşlerde hissedilirken, ilerleyen dönemlerde istirahat halinde bile devam edebilir. Belirtiler, eklemdeki aşınmanın şiddetine göre değişir. En sık görülen belirtileri aşağıdaki şekilde listeledik.
- Ayak başparmağını yukarı kaldırırken hissedilen ağrı
- Başparmak ekleminde sertlik veya tutukluk hissi
- Yürüyüş sırasında eklemde “takılma” veya çıtırtı sesi
- Eklemin üst kısmında şişlik veya kemiksi çıkıntı (osteofit)
- Dar ayakkabı giyildiğinde artan ağrı ve basınç hissi
- Yürüyüş dengesinin bozulması, ayağın dış kenarına yük verme eğilimi
- Sabah kalktığında veya uzun dinlenme sonrası eklemde sertlik
Hastalığın ilerlemesiyle birlikte başparmak hareketi giderek azalır. eklem çevresindeki şişlik kalıcı hale gelir ve ağrı günlük yaşamı belirgin şekilde etkiler. Bu durum halluks rigidus evresine geçişin ilk habercisi olabileceği için dikkat edilmelidir.
Halluks Limitus Neden Olur?
Halluks limitus, çoğunlukla mekanik yüklenme bozuklukları ve eklem dengesizliği sonucu gelişir.Başparmak eklemine binen aşırı baskı, zamanla kıkırdak yapının yıpranmasına ve hareket kısıtlılığına neden olur. Bu durum, hem biyomekanik hem de çevresel etkenlerin bir araya gelmesiyle oluşur. Aşağıdaki listede başlıca nedenleri bulabilirsiniz.
- Uygun olmayan ayakkabılar: Sert tabanlı veya dar burunlu ayakkabılar ekleme baskı yapar.
- Tekrarlayan mikrotravmalar: Sporcularda veya uzun süre ayakta çalışanlarda sık görülür.
- Düz tabanlık (pes planus): Ayağın basış dengesini bozarak başparmak eklemine fazla yük bindirir.
- Aşırı pronasyon: Ayağın içe dönük basması eklem hizasını bozar.
- Genetik yatkınlık: Aile öyküsü olan kişilerde daha sık görülür.
- Romatoid artrit veya gut: Eklemi tutan iltihabi hastalıklar bursayı ve kıkırdağı etkiler.
- Yaşlanma: Kıkırdak elastikiyetinin azalmasıyla eklem daha kolay yıpranır.
Hastalığın erken evrelerinde bu nedenlerin fark edilmesi, ilerlemenin durdurulmasını sağlar. Uygun ayakkabı seçimi, taban desteği ve biyomekanik denge sağlanması hastalığın temelini önlemede en etkili adımlardır.

