Sjögren Sendromu

Sjögren Sendromu Nedir?

Sjögren Sendromu, bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırdığı otoimmün bir hastalık olup, özellikle gözyaşı ve tükürük bezlerini etkileyerek kuru göz ve ağız kuruluğu gibi semptomlara yol açar. Tıbbi adıyla Sicca Sendromu olarak da bilinen bu hastalık, genellikle 40-60 yaş arası kadınlarda daha sık görülür.

Sjögren Sendromu’nda, bağışıklık sistemi normalde vücudu enfeksiyonlara karşı koruyan antikorları üretirken, bu işlev bozulur ve vücudun kendi sağlıklı hücrelerine karşı saldırıya geçer. En çok etkilenen yapılar; tükürük bezleri, gözyaşı bezleri, ve bazı durumlarda eklem, akciğer, böbrek ve sinir sistemleri gibi diğer organlardır.

Sjögren Sendromu Belirtileri Nelerdir?

Sjögren sendromu, bağışıklık sisteminin vücudun kendi salgı bezlerine saldırdığı otoimmün bir hastalıktır. En sık olarak gözyaşı ve tükürük bezlerini etkiler ve bu da göz kuruluğu ile ağız kuruluğu gibi rahatsız edici semptomlara yol açar. Ancak hastalık sadece bunlarla sınırlı değildir; birçok sistemik belirtiyle de kendini gösterebilir. İşte Sjögren sendromunun en yaygın belirtileri:

Ağız Kuruluğu ve Ağız Sağlığı Problemleri

Tükürük bezlerinin etkilenmesi sonucu ağızda kuruluk, tat alma duyusunda azalma, yutma güçlüğü ve konuşma sırasında zorlanma meydana gelir. Tükürük, ağız içindeki bakterilere karşı koruyucu enzimler içerdiğinden, tükürük azalmasıyla birlikte sık diş çürükleri, diş eti sorunları ve mantar enfeksiyonları (örneğin kandida) gelişebilir.

Göz Kuruluğu

Gözyaşı üretiminin azalması nedeniyle gözlerde yanma, batma, kızarıklık ve kum tanesi hissi ortaya çıkar. Uzun süreli kuruluk, tedavi edilmezse kornea ülseri veya görme kaybı gibi ciddi göz problemlerine yol açabilir.

Tükürük Bezlerinde Şişlik

Sjögren sendromlu hastaların yaklaşık yarısında, kulak önünde ve çene altında yer alan tükürük bezlerinde şişlik görülür. Bu şişlikler bazen ağrılı olabilir ve kabakulak ile karıştırılabilir.

Kuru Burun, Boğaz ve Akciğer Problemleri

Kuruluk; boğazda yanma, kuru öksürük, ses kısıklığı ve koku kaybı gibi semptomlara yol açabilir. Ayrıca tekrarlayan bronşit, zatürre ve kulak enfeksiyonları görülebilir.

Vajinal Kuruluk

Kadın hastalarda vajinal kuruluk, tahriş ve cinsel ilişki sırasında ağrı gibi şikâyetlere neden olabilir. Bu durum yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir.

Sistemik Belirtiler

Sjögren sendromu yalnızca salgı bezlerini değil, aynı zamanda vücudun diğer sistemlerini de etkileyebilir.

Bu durumda aşağıdaki belirtiler gelişebilir:

1.Kronik yorgunluk ve halsizlik

2.Kas ve eklem ağrıları

3.Cilt döküntüleri

4.Ağız içinde yaralar

5.Sinir sistemi tutulumu nedeniyle kollarda ve bacaklarda uyuşma veya karıncalanma

6.Böbrek ve karaciğer sorunları

7.Akciğer tutulumu (interstisyel akciğer hastalığı)

Sjögren Sendromu Tedavisi Nelerdir?

Sjögren Sendromu, başta gözyaşı ve tükürük bezleri olmak üzere çeşitli vücut bezlerinin bağışıklık sistemi tarafından hedef alınması sonucu gelişen kronik, otoimmün bir hastalıktır. Ağız ve göz kuruluğunun yanı sıra, eklem ve kas ağrıları, yorgunluk ve sistemik organ tutulumlarıyla seyreder. Hastalığın tedavisinde amaç, semptomları hafifletmek, komplikasyonları önlemek ve yaşam kalitesini artırmak hedeflenir.

Nöroproloterapi

Nöroproloterapi, sinir uçlarında meydana gelen mikroskobik hasarların onarılmasına yardımcı olan, enjeksiyon temelli bir tedavi yöntemidir. Özellikle Sjögren Sendromu’nda sık karşılaşılan:

• Yüz ve çene çevresinde ağrı,

• Boyun ve baş ağrıları,

• Göz çevresi hassasiyeti
  gibi semptomlarda etkili olabilir.

Nöroproloterapi, sinirlerin çevresine uygulanan doğal solüsyonlarla, hasarlı sinirlerin rejenerasyonunu destekler ve inflamasyon kaynaklı ağrının azaltılması hedeflenir.

Proloterapi

Proloterapi, zayıflamış tendon, bağ ve eklem yapılarına doğal solüsyonların enjeksiyonuyla uygulanır. Bu, vücudun kendi iyileşme sürecini tetikler ve ağrıya neden olan yapısal problemleri güçlendirir.